14 Temmuz 2010 Çarşamba

DOLAP ÇEVİRMEK


İki Dirhem Bir Çekirdek kitabını bilenler bilir. Bu güzel çalışma İskender Pala'nın bazı deyimlerimizin hikayelerini anlattığı araştırma kitabıdır. Örnek olsun diye "Dolap Çevirmek" deyiminin hikayesini sizlerle paylaşmak istedim. Kitapta "Abayı Yakmak", "Dokuz Doğurmak","Balık kavağa Çıkmak","Avucunu Yalamak" gibi 211 tane deyimin açıklamasını bulmak mümkün Meraklılarına duyurulur...

Dolap Çevirmek:

Gizli kapaklı işler yapanlar hakkında söylenen dolap çevirmek deyimi, bize eski konak geleneğinin bir yadigarıdır.

Kaç göç devirlerinde, zengin konaklarının erkekler kısmına selamlık; kadınlar kısmına da haremlik denirdi. Aile dışından kimseler geldiği vakit, kadın ile erkekler ayrı oturduklarından konağın harem ile selamlığın arasındaki duvarda bulunan dolap devreye girer ve iki taraf arasındaki hizmetler böylece yürütülürdü.

Dolap, eksen etrafında dönen, silindir şeklinde bir aparattır. Raflar halinde düzenlenmiştir ve kadınlar tarafından raflara yerleştirilen yemekler, dolap çevrilerek erkekler kısmına geçer, oradan boşalan kaplar yine aynı usul ile alınırdı. Eski konakların çoğunda yemek servisi böyle yapılır, mahremiyet hissi de dolapların her vakit kullanılmasını zaruri kılardı.

Aşkın, her devrin en geçerli duygusu olduğuna şüphe yoktur. Konaklardaki köleler, arabacılar, bahçıvanlar, vs. ile aşçılar, hizmetçiler, yamaklar, dadılar, kalfalar arasında, fırsatını bulunca ilanıaşk için kırmızı gül demetleri, çiçekler, ipekli mendiller, lokumlar, lavantalar vs. de bu dolaplara konularak karşı tarafa gönderilir, böylece konak sahibine sezdirmeden dolap çevrilmiş olurdu. Hüseyin Rahmi'nin romanlarında, heyecanlı örneklerin abartılarak anlatılan dolap çevirmelerden günümüze bu deyim kalmıştır.

yalnızlıklardan-2



ve tutkular
insanı tutmaya yarayan en eski kulplardır
-ki, birini göğe çıkarır
ya da yere batırırken
çoğunlukla oralardan tutulur.

Hasan Ali Toptaş
Yalnızlıklar