18 Haziran 2010 Cuma

küçük bir çocuktu hayallerin

Tanımadığım bir silüet oldu
Yüzün ruhumda

Ellerimden kayıp gittin
Ve ben
Buna izin verdim

Kelebek misali narin, kısa ömrüne
Yürekler dolusu isyanı sindirdin

Sebebiyetsiz susuşlar, ansız gelen kahkahalar gibi
Yürekte gizli kalmış gizli bir öykü gibi..

Dudaklarını kurutan, haykırışlarını yutturan
isyanlarını benliğine hapseden gizli bir hastalık…

gölgende gizli sevincin, hüznün, gizemin
ele veriyor seni her adımında

parmaklarının ucunda yaşamın

içerisine hapsettiğin korku rüzgarları
dalgalanıyor sebepli sebepsiz

esintisine kapılıp savruluyorsun içindeki zindanlara

unutturmuyor kendisini,
her içine çektiğin nefeste seninle

Yüreğin her hızlı attığında, her yutkunmada

küçük bir çocuktu hayallerin
tükettin…
ve sen
Ellerimden kayıp gittin


Hatice Yeşilkır

ADI SEVGİ

zaten o hep sevdiğini söyleyen değil midir asıl can yakan? O değil midir kurulu oyunun belki de son perdesine kendince dolaçlamalar yazan? Sevmek gibi yüce bir duygunun arkasına saklanan.. Olsa olsa bu da, koca bir yalan!

Şimdi söylesem bir değeri var mı?
içimdeki küçük kız çocuğu öldü, merhamet galeyanları nefretin sirkine döndü.
şimdi kolay mı kapıları ardına dek tereddütsüz açabilmek?
bu sefer değil.. bu zaman o zaman değil!

dönüşün izini bulabilmek için ufaladığım ekmek kırıntıları geçmişin toz dumanında kayboldu..
ya ben?
ya ben bu merhametsizlik girdabında kaybolacağım yada kendi kazdığım mezara kendimi gömeceğim...


Hatice Yeşilkır